Boeing’in havacılık serüveninin başlangıç noktalarından biri olan Kırmızı Ahır (Red Barn), şirket tarafından 1910 yılında satın alındı ve 1916’da Boeing’in ilk resmi genel merkezi olarak kullanılmaya başlandı. Seattle’daki eski bir tersane alanında uçak tasarım ve üretiminin yapıldığı bu yapı, zamanla çevresine eklenen binalarla genişleyerek Plant I adı verilen üretim kompleksinin çekirdeğini oluşturdu. Tesis, 1960’ların ortalarına kadar aktif olarak kullanıldı ve Boeing’in endüstriyel kimliğinin şekillenmesinde kilit rol oynadı.
Kırmızı Ahır, yalnızca bir üretim binası değil; Boeing’in mühendislik cesaretini, girişimci ruhunu ve sıfırdan doğan bir sanayi devini simgeliyor. Bugün küresel bir havacılık devi olan Boeing’in, mütevazı bir ahşap yapıdan yola çıkarak dünya havacılığını dönüştüren bir şirket hâline gelmesi, Red Barn’ı bir “başlangıç sembolü” haline getiriyor. Bu yapı, havacılık tarihinde yeniliğin ve risk almanın somut bir temsilcisi olarak kabul ediliyor.
Yıkılmaktan son anda kurtarılan Red Barn, 1970’li yıllarda The Museum of Flight bünyesine taşındı ve günümüzde ziyaretçilere açık olarak sergileniyor. Tarihsel açıdan bakıldığında yapı, yalnızca Boeing için değil, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en eski uçak üretim tesisi olması nedeniyle de büyük önem taşıyor. Kırmızı Ahır, modern havacılığın doğduğu yerlerden biri olarak, endüstriyel mirasın korunmasının neden hayati olduğunu güçlü biçimde vurguluyor.









